Devam eden yazılarda gittiğimiz yerler hakkında bilgileri paylaşacağım (Münih - Romantik Yol - Berlin). Öncelikle seyahatim öncesinde kafamı kurcalayan ve gittiğimde cevap bulduğum sorular hakkında kısa bir derleme yapmak istedim.
Yeşil pasaportu olmayan benim gibi gezginlerin aklına zaman zaman takılan vize konusu; biz vizemizi Yunanistan' dan almıştık. Vizeyi aldıktan sonra bir ada giriş çıkışı yaptıktan sonraki seyahatimiz Almanya’ya oldu. Pasaport kontrolünde hiçbir sorun yaşamadık. Alman polis kardeşimiz sadece ne maksatla geldiğimizi ve dönüş biletimizi sordu. Kalabalık olduğu için bekledik ama sorun ile karşılaşmadık.
Bizim seyahatimiz Münih de başlayıp bitti. Münih havaalanı, gerçekten çok büyük bir havaalanı. 2 terminali var. THY 2. Terminali kullanıyor. Rent a car firmalarının olduğu ana bina 1. Terminalde. Büyük olduğu için uzak ama kesinlikle karışık değil tabelalar yönlendirmeler tam olarak alman düzenini yansıtıyor. Havaalanının içinde ücretsiz kahve makineleri, wifi, çok sayıda bira bahçesi, restoran, mevcut. Hatta uzun beklemeler için yatak da varmış ama onları görmedik.
Biz Münih de havaalanından araba kiraladık, seyahatimizi bu araç ile yaptık. Gitmeden önce en çok endişelendiğim kısım bu oldu. Bir aksilik yaşar mıyız, ehliyeti kabul ederler mi, vs vs ? Ancak burada da hiçbir sorun olmadı. Türkiye de kullandığımız ehliyet ile işlem yaptık. Kiralama esnasında 180 eur (9 gün) ek sigorta ücreti ile all risk bir sigorta satın aldık. Bir kaza yaşamadığımız için iyi mi yaptık bilemiyorum ama en azından rahat olduk. Bunun dışında trafik cezaları için 300 eur bloke ettiler. Bu rakamı da aracı teslim ettiğim gün kaldırdılar. Ben “rental.com” aracılığı ile globaldrive diye bir firmadan kiralama yaptım. Rental firmasının Türkiye de de bir çağrı merkezi olması faydalı oldu. Tam gitmeden önce uçuş numaramız ve uçuş saatimiz değişti. Yaptığım rezervasyonda bildirdiğim uçuş numarası değişikliğini Türkiye’ yi arayarak yaptık. Sonuç olarak aldığım arabada, hizmette 4*4 lüktü. Burada birde ek bilgi, aracınızı teslim etmek için geri geldiğinizde, otoparka girip anahtarı aracın üzerinde bırakıp eşyalarınızı alıp gidebilirsiniz dediler. Yani oraya git buraya koş arabaya bakalım aksiyonları yok. Biz aracı bırakmak için havaalanında “rental car park” tabelalarını takip ederek aracımızı bırakacağımız park alanına geldik. Burada bizi tüm firmalar için çalışan 2 tane görevli karşıladı. Aracı bıraktık bavulları aldık uçağımıza gittik.
Almanya da otoyol ücreti yok. Tüm otoyollar ücretsiz. Bunların büyük bölümünde de hız sınırı yok. Ancak hız sınırı olmayan bir otobanda trafiğin yoğunlaşması ya da başka sebeplerden hız, yolu kontrol edenlerin belirlediği limitlere düşebiliyor. Hatta bazı durumlarda emniyet şeridini normal trafik akışında kullandırabiliyorlar.
Eğer kiraladığınız araba ile Almanya dışına çıkacaksanız ek bir ücret vermeniz gerekiyor. Sanırım bu ücret kullandığınız otoyol ücretleri için. Biz Salzburg'a gitmeyi planlamıştık ancak ekstra prosedürlerin olması bu seyahati iptal etmemize sebep oldu. İyi de olmuş çünkü zaten planladığımız gün gidemezmişiz. (romantik yol yazısında detayı anlatacağım).
Tüm Almanya da en ufak kasabasından, başkentine kadar aynı otopark sistemi mevcut. Şehir merkezlerinde yol kenarlarına aracınızı bırakabiliyorsunuz. Birkaç metre ara ile para veya kredi kartı ile çalışan ödeme makineleri mevcut. Şehir merkezine yakınlığı ile alakalı fiyat artabiliyor. Çok merkezi yerlerde 15 dakikası 1 eur olabilirken biraz daha şehir merkezine uzakta saati 1 eur ya kadar düşebiliyor. Bu makineye eğer nakit verecekseniz bozuk para atmanız lazım. Attığınız paranın tam tutarda olması gerekmiyor. Örneğin 1,30 eur attınız dakikası dakikasına attığınız ücret kadar süre içeren biletinizi alıyorsunuz. Bu bileti aracın ön camına koymanız gerekiyor. Unuttunuz koymadınız ya da "nerden polis görecek" dediniz bilet almadınız, yada bilet alınması gerektiğini fark etmediğiniz ve bilet almadınız, döndüğünüzde saati 20 eur dan her saat başı trafik cezanızı sileceğiniz de bulmanız garanti. Yol kenarındaki otoparkların dezavantajı şu: saati 1 eur dan 2 saat kalacağınızı düşünüp 2 eur attınız 2 eurluk fişi cama koydunuz gittiniz, 2 saat içinde geri dönmeniz lazım, yolda hoşunuza giden bir yer oldu oturayım 1 saat falan yok :) ... İliklerinize kadar şunu hissediyorsunuz adamlar bir sistem devleti hiçbir şeylerini şansa bırakmamışlar, sizde işinizi şansa bırakmayın biletleriniz alın. Otopark konusunda ki tavsiyem kapalı otoparkların tercih edilmesi. Buralar hem daha ucuz hem ödemeyi çıkışta yapabiliyorsunuz. Sistem basit; girerken fiş alıyorsunuz. Fişiniz yanınızda otoparktan çıkıp geri geldiğinizde ödeme makinelerine aldığınız fişi yerleştiriyorsunuz, ödemeniz gereken rakam ekranda görünüyor, dilerseniz kredi kartı, dilerseniz nakit (bozuk yada kağıt para fark etmez) ödemenizi yapıyorsunuz. Para üzeri almanız gerekir ise para üzerini de makineden alıp girişte aldığınız kartı geri alıp aracınız ile otoparktan çıkıyorsunuz. Bizim başımıza geldi. Aldığınız giriş kartını döndüğünüz de makine okumadı, ve bir ücret çıkmadı ise aletin üzerindeki arama düğmesine basarak görevli ile telefon görüşmesi yapabiliyorsunuz. Onun talimatları ile size yeni bir kart veriyor. Yani sorun olmadan ödemenizi yapıp otoparktan çıkabiliyorsunuz.
Tüm Almanya da en ufak kasabasından, başkentine kadar aynı otopark sistemi mevcut. Şehir merkezlerinde yol kenarlarına aracınızı bırakabiliyorsunuz. Birkaç metre ara ile para veya kredi kartı ile çalışan ödeme makineleri mevcut. Şehir merkezine yakınlığı ile alakalı fiyat artabiliyor. Çok merkezi yerlerde 15 dakikası 1 eur olabilirken biraz daha şehir merkezine uzakta saati 1 eur ya kadar düşebiliyor. Bu makineye eğer nakit verecekseniz bozuk para atmanız lazım. Attığınız paranın tam tutarda olması gerekmiyor. Örneğin 1,30 eur attınız dakikası dakikasına attığınız ücret kadar süre içeren biletinizi alıyorsunuz. Bu bileti aracın ön camına koymanız gerekiyor. Unuttunuz koymadınız ya da "nerden polis görecek" dediniz bilet almadınız, yada bilet alınması gerektiğini fark etmediğiniz ve bilet almadınız, döndüğünüzde saati 20 eur dan her saat başı trafik cezanızı sileceğiniz de bulmanız garanti. Yol kenarındaki otoparkların dezavantajı şu: saati 1 eur dan 2 saat kalacağınızı düşünüp 2 eur attınız 2 eurluk fişi cama koydunuz gittiniz, 2 saat içinde geri dönmeniz lazım, yolda hoşunuza giden bir yer oldu oturayım 1 saat falan yok :) ... İliklerinize kadar şunu hissediyorsunuz adamlar bir sistem devleti hiçbir şeylerini şansa bırakmamışlar, sizde işinizi şansa bırakmayın biletleriniz alın. Otopark konusunda ki tavsiyem kapalı otoparkların tercih edilmesi. Buralar hem daha ucuz hem ödemeyi çıkışta yapabiliyorsunuz. Sistem basit; girerken fiş alıyorsunuz. Fişiniz yanınızda otoparktan çıkıp geri geldiğinizde ödeme makinelerine aldığınız fişi yerleştiriyorsunuz, ödemeniz gereken rakam ekranda görünüyor, dilerseniz kredi kartı, dilerseniz nakit (bozuk yada kağıt para fark etmez) ödemenizi yapıyorsunuz. Para üzeri almanız gerekir ise para üzerini de makineden alıp girişte aldığınız kartı geri alıp aracınız ile otoparktan çıkıyorsunuz. Bizim başımıza geldi. Aldığınız giriş kartını döndüğünüz de makine okumadı, ve bir ücret çıkmadı ise aletin üzerindeki arama düğmesine basarak görevli ile telefon görüşmesi yapabiliyorsunuz. Onun talimatları ile size yeni bir kart veriyor. Yani sorun olmadan ödemenizi yapıp otoparktan çıkabiliyorsunuz.
En önemli konulardan birisi Navigasyon. Biz navigasyon cihazımızı yanımız da götürmüştük, kiralama esnasında da alabilirsiniz. Ama kesin alın. Harita okuyarak seyahat etmek çok zorlu olabilir.
Faydalı bilgiler için teşekkürler
YanıtlaSil