Tur ile ilgili bazı ön bilgileri
vereyim. Tura İzmir’den eşim ile birlikte katıldık. Uçağımız saat 13:30 da Sun
Ekspres ile direk Viyana’ yaydı. Yerel saat ile saat 14:30 da iniyor ve günü
kaybetmiyorduk. Bu durum ben turu aldığım da yani 2 ay önce belliydi. Çok
olumlu bir özellik akşam kalkan, aktarmalı olan seferler ile ilk gün balon
oluyor. Tura başlamadan ekstra turların hiçbirini almadık. Bu konu ile ilgili
yazının devamlarında detayları anlatacağım. Ekstra turların hiçbirisini almaya
bilirsiniz- tercih meselesi- ama eğer huyunuzu biliyorsanız orada bir iki
tanesini alırım diye düşünüyorsanız hiç ucuza kaçmayın en baştan hepsini alın.
Ya da gerçekten hiçbirini almayın. Biz maymun iştahlılık yaptık. Tura başlamadan kafamızda 3 tur vardı (cesky
kurumlov- Bratislava- Karlovy vary) sonra 2 turda orda almaya karar verdik.
Hoppp bizim ekstra turlar normalde olandan 20 eur fazlaya geldi ve 1 tanesine
de katılmadık. Bizim aldığımız dönemde - 14.07.2014 başlangıç 21.07.2014 bitiş
– tur fiyatı 3 yıldızda 349 4 yıldızda 449 eur ekstra turları baştan alırsan 7
tane gündüz ekstra turu 200 eur idi.
Turumuzun startı 14 Temmuz
pazartesi günüydü ve ilk kez başıma gelen bir şey oldu. 11 temmuz Cuma günü
turumuzda rehberliği ile bize eşlik edecek Mustafa Eren tek tek bütün
misafirlere telefon açtı. Kısa bir bilgilendirme yaptı- nasıl gidicez, nerde
buluşucaz, hava durumu nasıl olabilir, kıyafet seçimini nasıl yapmalıyız, ayakkabı
seçimini nasıl yapmalıyız, ve kendi telefon numarası, sonrada sormak
istediğiniz bir şey var mı gibi kısa bir görüşme. Kısa ama insanın içine su
serpen “galiba bu adamlar bize ilgi gösterecek” dedirten ve daha önce araştırma
şansı olmamış, ilk tur deneyimi olan birisi içinde son derece faydalı bir
bilgilendirme.
Ve 14 temmuz günü geldi,
Sun Ekspres kontuarının yanında
PRONTO TOUR standı hazırdı. Rehberimiz ve bir yetkili arkadaş bizi karşıladı
biletlerimiz info larımızı verdi. İlk
gidenler heyecanlılar için uçağa binmeden rehber ile tanışmak insanı
rahatlatabilir. hava alanında uçağımız
sorunsuz kalktı aynı şekilde bir aksaklık olmadan Viyana’ya indi. Uçak inişinde
rehberimiz yine oradaydı basit bir hava alanı olduğunda kendimiz pasaport
kontrolüne geldik valizlerimizi aldık ve toplanıp otobüsümüze doğru yürüyüşe
başladık. Otobüs otokar marka sanırım 35 kişilik falan çok büyük olmayan (ama
en küçüklerden de değil) sıfır km, koltuk araları çok geniş olmayan ama temiz
ve kliması düzgün çalışan genel olarak güzel bir otobüstü.
Viyana’ ya hoş geldik….
Otobüste genç ama tecrübeli
rehberimiz Mustafa Eren mikrofonu aldı, bilgilendirmelerine başladı, klasik tur
bilgileri, pasaportunuzu yanınıza almayanın, güvenlik önemli vs vs. ama hepsi
çok faydalı ve ihtiyacımız olan bilgilerdi. Bu yazıda sık sık Mustafa Eren ile
ilgili olumlu şeylerden bahsedeceğim çünkü çocuk gerçekten tatilimizin iyi
geçmesi, bir sorun olmaması için elinden geleni hatta fazlasını yaptı. Sezarın
hakkını Sezara vermek lazım ama değil mi?
Viyana da opera binasının önünde
otobüslerimizden indik. Yaklaşık 35-40
dk bir yürüyüş ile Aziz Stephan Katedrali ‘ne kadar yürüdük. Burada yol
üzerinde meşhur zaher tortenin (sacher torte) mucidi zaher pastanesini (hotel sacher) gördük. Ama
tatma işini sonraya bırakarak devam ettik. Grup genel olarak acıkmış olduğu
için burada 1 saat yemek için serbest zaman verdik. Biz burada aç
olmadığımızdan Katedralin içini görmek istedik. Bu katedral ile ilgili söyleyebileceğimiz
en önemli şey klişe çanı olabilir. Bu kilisenin çanı Osmanlının Viyana
kuşatmaları sırasında bıraktıkları topların eritilerek yapılmış olması. Yani
Türk Malı denebilir J.
Kısa katedral turumuzdan sonra tuna nehrinin
kolu olan nehre doğru yürümeye devam ettik. Burada sağ tarafta 2 tane
dondurmacı var. Köşedeki daha büyük bir dükkan içeride en az 50 çeşit dondurma
mevcut. Viyana da meşhur olan bir ürün de süt ürünleri ve buranın dondurması.
Bizim yediğimiz yerin adını hatırlamıyorum ama köşedeki büyük dondurmacı değil
hemen 50 m aşağıdaki Eis Greissler daha
lezzetli ve meşhur (lezzet farkı ayırt edilemeyecek kadar az ama kesinlikle
daha meşhur) burayı önündeki 10 m kuyruktan anlarsınız dondurmanızı 15 dk
beklemeden alamazsınız. Yine bu civarda viyana denince akla gelen diğer klasik
Fidl Müller yani ilk Viyan da yapılan şinitzelci mevcut. Gerçek den çok lezzetli
ve doyurucu. 2 kişi biri kadeh şarap ile yaklaşık 50 eur ya yiyebilirsiniz. Tavuk,
domuz ve dana alternatifleri de mevcut. Domuza
çok karşı değiliz ama biz dana olanı tercih ettik. Zamanımız doldu buluşma yerimizde grup
zamanında buluştu. Kafamda ki 2. Soru işareti de böylece çözülmüş oldu.
“insanlar saate dikkat ediyor mu? Gurup uyumlu mu?” Şimdilik evet.
Buluşmadan sonra rehberimiz Mustafa
hem Viyana'nın özelliklerini hem de bulunduğumuz nokta da ki binaların heykellerin
caddelerin tarihi özelliklerini anlatarak Demel Pastanesine kadar bizi getirdi.
Burası da zaher pastanesi kadar ünlü ve eski. Zaher tortanın da kendilerine ait
olduğunu iddia eden bir pastane. İddia etmesinin sebebi de bu pastanın ustasını
zamanında transfer etmiş ve orijinal tarifin kendilerinde olduğunu
söylemeleriymiş. Burada tadamadık. Ama diğer pasta çeşitleri süper görünüyor. Bir
özelliği de imalat bölümünü görebilmeniz, bazı tüyolar alabilmeniz.
Buradan Holfburg hanedanın ve Maria
Teresa’nın da bir dönem kullandığı Holfburg Sarayının içinden geçip Maria
Teresa meydanın geliyoruz. Maria Teresa demişken kendileri Maria Antoinette’nin
(ekmek yoksa pasta yesinler sözü ile tanınan) annesi olur. Meydanın 2 tarafında
birbirinin ikizi olan meşhur Viyana Ulusal Tarih Müzesi Viyana Ulusal Sanat
müzeleri bulunmakta. Buradan sonra belediye binası parlamento binasını görüp
otobüsümüze biniyoruz. Sonraki durak Belveder Sarayı bahçesi ve yapısı ile
ilgili birçok detay var. Meraklılar araştırabilir. Gördüğümüz yerlerin tamamı
hatta şehrin tamamı bir sanat eseri gibi. İnsan bakmaktan dinlemek den kendini
alamıyor.
Burası son duraktı otobüslerimiz
ile otellerimize gidiyoruz. Bizim grubumuzda 8 kişi 4* 23 kişi 3* otelleri
tercih etmiş. Sanırım biraz da bundan önce 4* da kalacak arkadaşları bırakıp 3*
lı otele geliyoruz. Mustafa bizden önce girip anahtarlarımızı almış. Sırayla
bizlere dağıtıyor. Hiçbir sorun olmadan odalarımıza yerleşiyoruz. Otelimizin
adı ALLEGRO VİEN. Odalar inanılmaz
büyük temizliği kahvaltısı gayet düzgündü. Ertesi gün yürüyerek geldik, şehir
merkezine yürüme mesafesi yaklaşık 35 dk civarındaydı.
Ertesi gün normalde katılmayı
düşünmediğimiz viyana ormanları, mayerling av köşkü, see grotte, sönbürün
(okunduğu gibi yazdım) sarayı ve hunterwassel turunu aldık. Çok detaylı
anlatmayacağım gitmesek de olurdu diye düşünsek de Hunterwassel evleri,
Şönbürün (schönbrrun) sarayı ve See grotte madeni ve maden gölü çok güzeldi ve
viyana ya gitmişken görülmesi gerekir diye düşünüyorum. Tur dışı ulaşım zor
olabilir. Birbirine yakın yerler değil. Schönbrrun sarayından kısaca
bahsedeyim. 2. Viyana kuşatmasında Osmanlı çadırları ve ordugahı için stratejik olan bir alan olması için epey bir ağacı keserek sarayın bulunduğu araziyi
kendilerine açmışlar. Kuşatma başarısız olup geri çekildiklerinde Viyanalılar
bu boş dev araziyi görüp buraya ne yapsak diye düşünmüşler. Adamlar eski şaman
dinlerinden gelen alışkanlıkları nedeni ile ağaç kesmiyorlar bu sebeple her
taraf orman. Bu kadar büyük alana dev gibi bir saray yapmaya karar vermişler.
Ve Schönbrrun sarayını inşaa etmişler. Saray hem bina olarak devasa asıl
bahçeleri dev gibi. İçinde mandalina bahçeleri seralar vs vs vs gezmekle bitme
ihtimali olmayan dev bir alan olarak bulunuyor.
Turumuz saat 16:00 civarı bitti.
Otobüs ile isteyenleri şehir merkezine bırakıp birkaç saat zaman verdiler. Bu
zamanı yeterli bulanlar belirlenen saatte ve noktada buluşarak otellerine
otobüs ile bırakıldı. Bu tamamen Rehberimizin ulaşım sorunu yaşamamak için
organize ettiği ve bir çok kişinin çok işine yarayacağı bizimde dönüş için
kullanmasak da alkışladığımız bir hareketti. Benzer hareketler tur içinde
birçok kez tekrarlandı.
Biz bu serbest zamanda ilk
gittiğimiz şehirlerde yapmayı en çok sevdiğimiz şeyi yaptık; sokak sokak
dolaştık, gördüğümüz marketten büfeden suyumuzu biramızı çikolatamızı
sosislimizi (burada bir parantez açayım viyana nın sosislileri efsane… Benim gördüğüm tüm sosisli büfeleri türk.
Domuz ile aranız yoksa direk Türkçe sorabilirsiniz. Size helal olanı
gösterecektir. ) alarak yorulduğumuzda parklarda çimlere oturma uzanma
suretiyle dinlendiğimiz bir şehir turu attık.
Akşam için yapılacak ne var diye
çok araştırmamıza fırsat kalmadı. Çünkü bizim gittiğimiz dönem Viyana Film
Festivali vardı. Belediye binasının bahçesine dev bir ekran önüne de yüzlerce
sandalye atarak bir açık hava sineması yaratmışlar. Ama ne sinema önünüzde dev
gibi ihtişamlı ve büyüleyici Belediye binası, arkanızda tüm dünya mutfaklarının
ve içkilerinin yer aldığı bir panayır alanı… Bizim olduğumuz gün de ki
gösterimde Emir Kustrika konseri arkasında da Zaz konseriydi. Arasak araştırsak
bu kadar mükemmel bir bir gece organize edemezken kendimizi içinde bulduk. Hem
en ucuzundan yedik, sarhoş olana kadar içtik. Hem de müthiş bir müzik ziyafeti
çektik. Gece otelimize yürüyerek döndük yorucu ama çok güzel bir günü bitirmiş
olduk.
Ertesi gün Prag.
Viyana dan aklımızda kalanlar;
1-saraylar- en azında şehir içinde
bulunan 2 sarayı görmelisiniz Schönbrunn ve Belveder sarayı.
2- kahve- viyana usulü latte çok
güzel. Yanına sachertortte ile aklınız da kalır. Demel pastanesini de deneyin.
3- Hunterwassel- hunterwassel
vilage ve karşısında bulunan değişik mimari evler görülmeli
4-fidl müller de şinitzel seven
sevmeyen herkezi lezzeti ile bayıltır
5- dondurma ama Eis Greissler de.
Merhaba Ahmet Bey. bizde arkadasımla pronto tur ile orta avrupa turu dusunuyoruz. bu paylasımınız bizim icin yararlı oldu.budapeste ve pragta kaldıgınız otellerin sehir merkezine uzaklıgı ve fızıkı sartları hakkında bilgi verirseniz seviniriz.
YanıtlaSilöncelikle teşekkür ederim. tur şirketinin sitesinde oteller değişebilir yazsada pronto tur çok çok büyük ihtimalle aynı otelleri kullanıyor. prag da 3* lı fortuna west isimli bir otelde kaldık. şehir merkezine yakın değil, otelin önünden geçen tramvaya binmeniz lazım yaklaşık yarım saat sürüyor. bu arada pragda 4* lı otelde aynı bölgede. fiziki şartlarına gelince temizliği iyi ama eski bir otel. budapeşte de ibis aero yu kullanıyorlar. buda şehir merkezie uzak. önünden yine metro durağı var. şehir merkezine metro ile gidebilirsiniz. bu turun 2. ve 3. yazılarında daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilNe iyi bir blog burada var . daha sık güncelleyin . Bu konular benim ilgi olduğunu. Ben tur ve çok seyahat seviyorum . muhteşem bir bilgi paylaşımı için teşekkür ederiz.
YanıtlaSilViyana Grup Turları